1 Haziran 2011 Çarşamba

Kozmetiğimizi Geri Verin

Biz kadınlar için son günlerin en sıcak konularından birisi 19 Nisan tarihinde yayınlanan yeni gümrük genelgesi. Bu genelge ile şahısların yurt dışından posta yoluyla kozmetik ürünlerin, gıda takviyelerinin ve sporcu gıdalarının Türkiye'ye getirilmesi yasaklandı. Bu demek oluyor ki bu tür ürünleri ancak tüzel kişiler gerekli ithalat vergilerini ödeyerek bu ürünlerin ülkemize ithalini gerçekleştirebilecek. Bu kararın alınması ile ilgili gösterilen nedenlerden öne çıkanlar şöyle ise devletin vergi kaybına uğraması, izne tabi olmadan getirilen ürünlerin halk sağlığını tehdit etmesi ve son olarak ta kozmetik ürünleri satışını yapan zincir mağazaların satışlarının ciddi oranda düşmesi nedeniyle yaptıkları şikayetler.

Pekiyi, 19 Nisan'dan önce siparişi verilen ancak Türkiye'ye bu tarihten sonra ulaşan siparişler, ya da bu genelgeden haberdar olmayanların gümrükte bekleyen siparişleri ne olacak? Bu konu tamamen muamma, çünkü genelgeyi çıkaranlar bu konuyu hiç düşünmemiş olacak ki ilgili gümrüklere uygulamanın nasıl yapılacağına dair bilgi vermemişler. Beklenti, gümrüğe ulaşmış olan kargoların göndericilere iade edilmesi fakat olayların nasıl gelişeceğini sadece zaman gösterecek.


25 Nisan 2011 Pazartesi

Cildiniz Ne Kadar Temiz?

Cilt güzelliği denilince ilk akla gelen ön koşul cilt temizliğidir. Temiz olmayan bir cilt gözeneklerin tıkanmasına yol açarak çeşitli cilt sorunlarını beraberinde getirir. Bu nedenle sabah ve akşam olmak üzere cildimizi uygun bir temizleyici ürün ile temizleyerek nemlendirmeye hazır bir hale getirmemiz şart.

Kullanacağınız temizleyici ürünün cilt tipinize uygun olması ve aynı zamanda cildinizde kuruluğa yol açmaması ürün seçiminde ilk akla gelen belirleyici faktörler arasındadır.  Aradığınız bütün özellikleri içinde barındıran bir temizleyici hakkında bilgi vermek istiyorum sizlere : Kinarese Gentle Daily Cleanser (Kinarese Nazik Günlük Temizleyici)

Hipoalerjenik olması ve bütün cilt tiplerine uygunluğu (en hassas ciltler dahil) ürünü bir adım öne çıkarıyor. Bununla birlikte içindeki yeşil ve beyaz çay özleri cildinizde antioksidan etkisi yaratarak yumuşacık ve pürüzsüz bir cilde sahip olmanıza yardımcı oluyor. 

Süt kıvamındaki ürünü çok az miktarda pompalı şişesi yardımıyla kolayca parmak uçlarınıza alıp hafifçe nemlendirilmiş olan cildinize masaj yaparak uyguluyorsunuz. Ardından bol ılık su ile yüzünüzü yıkıyorsunuz. Bu ürünü hem yüz makyajı temizlemede hem de günlük cilt bakımınızın bir parçası olarak kullanabilirsiniz. Ancak bütün yüz temizleyiciler için geçerli olduğu gibi ürünü göz ve göz çevresine kullanmamalısınız, göz çevresi için özel olarak geliştirilmiş göz makyaj çıkarıcıları göz çevreniz için uygun olacaktır.

Ürünü internet üzerinden 52 TL karşılığında sipariş edebilirsiniz ya da eczanelerin dermokozmetik bölümlerinden satın alabilirsiniz.






Brezilya Fönünün Sır Perdesi Aralanıyor

Belki biraz iddialı olacak ama saçının iyi görünmediğini  düşünen bir kadının kendini güzel hissetmesi gerçekten imkansız. Türk kadınının dalgalı formdaki saç yapısı haftada bir kaç gün kuaförün yolunu tutup fön çektirmesini ya da saçını toplayarak kolay yoldan derli toplu ancak bir süre sonra sıkıcı hale gelen saç modellerini uygulamasını zorunlu kılıyor. Fakat bu günler belkide artık geride kalıyor. Çünkü artık hayatımızda Brezilya Keratin Terapisi var, ya da bilinen ismiyle Brezilya fönü.

Kabul edin, bir çoğunuz aklınızdan geçirdi Brezilya fönünü ancak ya saçım istediğim gibi olmaz param boşuna giderse, ya da saçım zarar görürse şeklindeki çekinceler nedeniyle bir türlü cesaret edemedi bu işlemi yaptırmaya.

Gerçek deneyimlerden yola çıkarak Brezilya Fönü gerçeğini sizinle paylaşmak istiyorum bu sayfada. Böylece sizler de  bu işlemin size göre olup olmadığına kolayca karar verebilirsiniz.

Brezilya Fönü Nasıl Yapılır?

Öncelikle kullandığı malzemelerin ve ürünlerin kalitesinden emin olduğunuz bir kuaföre gitmek şart. Kuförünüz tarafından saçlarınız sülfat ve tuz içermeyen özel bir şampuanla iyice yıkanır. Saçın nemi alınıp kuruttuktan sonra saça keratin içerikli kimyasal bileşim uygulanır ve sonrasında saç düzleştirici yardımıyla keratin saçınıza iyice yedirilerek saçınızda dümdüz   bir şekil yaratılır. Saçın uzunluğu ve sıklığına güre değişmekle birlikte işlem yaklaşık iki saat sürmektedir. İşlemden sonra saç üç gün süreyle yıkanmaz ve bu süre içinde saç düzleştirici ile saçın sık sık düzeltilmesi fönün kalıcılığını artırır.


Sonuç : Benim dalgalı ve kalın telli hırçın saçlarım hiç beklemediğim kadar düz ve pırıl pırıl parlıyor. Artık her önemli günden once kuaföre gidip bir kaç saatimi harcamama gerek kalmaması ve saçlarımı fırça ve fönün tüm zararlı etkilerinden korumuş olması nedeniyle Brezilya fönü özellikle kış ayları için benim vazgeçilmezim oldu bile.

Önemli Bilgiler:

  • Kesinlikle Brezilya Fönü için önerilen sülfat ve tuz içermeyen şampuan ve saç kremleri dışında başka ürünleri saçınıza dokundurmayın. Eğer işlem sonrasında doğru ürünleri kullanmazsanız sonuç tam bir hüsran olacaktır. Benim size önerim “Organix Keratin Therapy Şampuanı ve Saç Kremini” kullanmanız olacaktır. Ürünü kozmetik bölümü olan eczanelerden veya internetten kolayca temin edebilirsiniz. 350 ml’lik şampuan ve saç kreminin  fiyatı 70 TL’dir. Ürünün içindeki hindistan cevizi kokusu saçlarınızı her hareket ettirdiğinizde size bambaşka alemlere alıp götürecek.
  • Brezilya fönü yaptırdıktan sonra saçlarımızı deniz ve havuz suyundan kesinlikle korumamız gerekiyor.



24 Şubat 2011 Perşembe

Güzelliğiniz İçin Doğru Besleniyor Musunuz?

Güzel ve taze bir cilde sahip olmak doğru cilt bakım ürünlerini kullanmaktan daha öte bir şey. Yediğiniz besinler ve aldığınız vitaminler de cilt sağlığınız için büyük önem taşıyor. Sağlıklı gıdalar tükettiğiniz de cildiniz ne kadar ışıldayacaksa abur cubur ve katkılı gıdalar tükettiğinizde de cildiniz o kadar kötü görünecektir. 

Peki ne yersek cildimiz sağlıklı bir görünüme kavuşur?

Yağ Asitleri : Vücudumuz, cildimizin ihtiyacı olan önemli yağ asitlerini kendi kendine üretmez. Bu nedenle fındık, soya fasülyesi, karides, ton balığı,sardalye ve somon gibi yiyeceklere kesinlikle diyetinizde yer vermeniz gerekir.

Antioksidanlar: Antioksidanlar, A,C,E ve bazı B vitaminlerinde bolca bulunur. Cildimiz için gerekli olan bu vitaminler ayrıca bizleri enfeksiyonlardan ve kalp hastalıklarından korurular. Bu vitaminler siyah üzüm, kiraz, çilek, erik, havuç, lahana, brokoli, biber, bezelye, ıspanak gibi bir çok meyve ve sebzede bulunur.

Demir: Demir eksikliği anemi adı verilen hastalığa yol açtığı gibi aynı zamanda solgun ve sarı bir cilt rengi, göz altı halkaları gibi sorunlara da yol açar. Siz siz olun kırmızı et, dana ciğeri, deniz mahsülleri ve yumurta yemeyi ihmal etmeyin.

Çinko: Çinko, bağışılık sistemimizin devamlılığı ve cildimizin kendini onarması için gerekli bir maddedir. Çinko eksikliği mat bir cilde, saçlarda kepeğe ve vücutta çatlaklara sebep olur. Kırmızı et, deniz ürünleri, hindi, kepekli tahıllar, fındık, mantar ve sakatat  tüketerek çinko eksikliğinden kendinizi koruyabilirsiniz.

Selenyum : Kuru cilt ile savaş için en büyük silahımız Selenyum ve E vitaminidir. Kırmızı et, deniz mahsülleri, sakatat, tahıllar, fıstık, peynir ve mantar kolaylıkla tüketebileceğiniz selenyum kaynaklarıdır. 

E Vitamini: Güçlü bir antioksidandır ve cildinizin nem dengesini korumanızı sağlar. E vitamini eksikliği solgun bir cilde, sivilcelere ve erken yaşta yüzde çizgilerin oluşmasına sebep olabilir. Bu sepepten ötürü avakado, tahıllar, kuruyemişler ve bitkisel yağlar yeterli ölçüde dietinizde mutlaka bulunmalıdır.

Hem sağlıklı beslenerek kendinizi daha zinde hissedeceksiniz hem de harika bir cilde sahip olacaksınız. Kısa sürede farkı göreceğinize eminim.

(Kaynak : Beauty News)

21 Şubat 2011 Pazartesi

Yüzünüzün Aydınlanmaya İhtiyacı Varsa

Bazı kadınlar vardır makyaj yapar ve büyük bir değişimden geçer, yüzüne ışıltı, gençlik ve aydınlık gelir. Bazıları ise ne kadar özense de bir türlü yaptıkları makyajla bekledikleri sonuca ulaşamazlar. İnce çizgiler, lekeler ve dinlenmemiş bir görüntü kaderiniz olmasın. Sabah ofise ya da okula gittiğinizde duyduğunuz "çok yorgun görünüyorsun" cümlesini bütün sinir bozucuğuluyla birlikte artık çöpe atabilirsiniz.  

Size önereceğim ürün ile birlikte siz de makyaj yaparken harikalar yaratıp, yüzünüzdeki karanlık noktaları kapatarak, makyaj sonrası mükemmel görünen cildinizle iftihar edebilirsiniz. İşte makyaj çantanızın vazgeçilmezi ve en büyük güzellik sırrınız olacak muhteşem ürün:

Yves Saint Laurent Touche Éclat 



Ne işe yarar? : Göz altı ve yüzün diğer bölgelerindeki (burun kenarları, çene,dudak çevresi)  karanlık noktaları, izleri ve yorgunluk belirtilerini gideren makyaj çantalarının vazgeçilmez ürünü.  Kalem şeklindeki ürün sadece bir tık ile size dinlenmiş ve genç bir ifade verecektir. Bu ürünü benzerlerinden ayıran temel özelliği ince çizgileri de saklıyor olmasıdır. Nemlendirici özelliği nedeni ile diğer kapatıcı ürünler gibi çizgilerinizin belirginleşmesine sebep olmaz. 


Kullanımı: Makyaj öncesinde yüzünüze nemlendiricinizi ve göz kreminizi sürdükten sonra ürünün arka kısmına 2-3 defa basarak Touche Éclat'ı göz altlarınıza, kaş kemiğinize, burun kenarlarınıza ve dudak altındaki çene çukurunuza uygulayın. Bunun yanı sıra eğer yüzünüzde sivilce izleriniz varsa bunları da Touche Éclat'ı  kullanarak kapatabilirsiniz.


Öneriler: Makyajınızı tamamladıktan sonra hala yüzünüzde göz altları gibi koyu bulduğunuz bölgeler varsa Touche Éclat'ı rahatlıkla tekrar uygulayabilirsiniz. Eşsiz formulu sayesinde makyajınız bozulmayacak ve harika bir sonuç elde edeceksiniz.


Ürünün piyasada 5 farklı rengi bulunmaktadır. Ancak koyu bir ten rengine sahip değilseniz size önerim Touche Éclat No.1'i tercih etmeniz. Koyu tenliler için ise Touche Éclat No.2 veya No.3 uygun olacaktır. 


Ürün hassas ciltler de dahil olmak üzere tüm cilt tipleri için uygundur.


Nereden Alırım: Kozmetik mağazalarında bulunan YSL (Yves Saint Laurent) standlarından ya da internet yoluyla ürüne sahip olabilirsiniz.


Fiyatı: Internet satış fiyatı 70 TL.



14 Şubat 2011 Pazartesi

Göz Altı Morlukları Kaderimiz mi?

Bilgisayar başında geçen uzun günler, yetersiz uyku, dengesiz beslenme ve genetiksel faktörler dünyaya mor gözlerle bakmamıza sebep olan bir kaç etkenden bazısı. Kimimiz lise hatta orta okul  yıllarında başladık göz altı morluklarıyla mücadelemize, göz altı kapatıcıları yardımımıza koştu. Kimimiz ise yoğun iş temposuna adım attığı dönemde fark etti, göz altı morluklarını. Farklı göz kremleri denendi, morluklar kamufle edilmeye çalışıldı.  Fakat bir türlü o doğru ürün bulunamadı. Taaa ki siz bu yazıyı okuyana kadar! İşte size yardımcı olacağına inandığım ilk ürün : 

Kiehl's Çizgi Azaltıcı Göz Aydınlatıcı Konsantre (Kiehl's Line-Reducing Eye-Brightening Concentrate)


                                    

Ne işe yarar? :  Ürün tamamiyle nazik göz çevresinin görüntüsünü düzeltmek için formüle edilmiş olup göz altı morlukları, ince çizgiler ve kaz ayağı çizgileriyle mücadele eder. 2-4 haftalık bir kullanımla ürünün etkisini fark edeceksiniz. Ürünün içinde bulunan Haloxyl isimli etken madde göz çevresini aydınlatıcı etkisiyle göz altı morluklarınıza ve kapatıcı ürünlerinize veda etmenize yardımcı olacaktır.  

Kullanımı:  Geceleri yüz temizleme rutininizin ardından göz altına az miktarda yumuşakça uygulayınız. Göz altlarınız ürünü emdikten sonra kendi göz altı kreminizi ya da yine Kiehl's markasının başka bir harika ürünü olan Avakadolu Göz Kremini (Kiehl's Creamy Eye Treatment with Avacado) uygulayabilirsiniz. İlk başlarda gün aşırı, daha sonrasında ise her gece Kiehl's Çizgi Azaltıcı Göz Aydınlatıcı Konsantre'yi kullanabilirsiniz.

Öneriler: Ürünün içerisinde bulunan C vitamini nedeniyle ilk kullandığınızda göz altınızda kısa süreli hafif bir sıcaklık hissetmeniz normal, sıcaklık hissi kısa bir süre sonra kaybolacak. Ancak çok hassas bir cilde sahipseniz size önerim ürünü satın almadan önce satış noktasında bileğinizin iç kısmına ürünü sürerek bir kaç dakika bekleyerek cildinize uyumunu test etmeniz. 

Nereden alırım?: İlk ürünü deneyerek Etiler Akmerkez'de bulunan Kiehl's mağazasından almanızı tavsiye ederim. Sonraki siparişlerinizi internet üzerinden de verebilirsiniz.

Fiyatı: strawberrynet.com isimli e- alışveriş sitesinde ürünün fiyatı 78.50 TL.



11 Şubat 2011 Cuma

Private Shopping Nedir?

Mağazalarda bile alacağım her ürünü özellikle kalite anlamında incelemeyi kendine görev bilen biricik şahsiyetim için internetten alışveriş özellikle giyim, aksesuar anlamında bana çok uzaktı. Ancak herkes Private Shopping siteleri üzerinden kapış kapış alışveriş yapıyor bir de ben denesem ne çıkar diye düşündüm bir gün ve Trendyol firmasından bir çanta sipariş vererek başladım işe. Ürün, belirtilen teslimat süresinin ilk gününde kargo şirketi tarafından elime ulaştırıldı. Vaaay be dedim kendi kendime ne kadar muhteşem bir servis, zaten genel anlamda Trendyol'un müşteri odaklı bir şirket olduğu gözden kaçmıyordu. Büyük bir heyecanla paketi açtım, siparişini verdiğim çanta kutunun içinde duruyordu. Çantayı elime alır almaz önce burunuma ağır bir plastik kokusu geldi. Tamam suni deri kokar ama o an anladım ki suni derinin bile kalite dereceleri varmış!
Aldığım ürünün markası bilindik bir marka olmasa da La Luiva'ydı. Ancak çantanım metal kulplarında dört ayrı yerde Jimmy Choo yazması beni çileden çıkartmaya yetti. Kısacası Trendyol kopya Jimmy Choo çantaya La Luiva etiketi bastırıp, sevgili çanta avcısı kadın milletinin önüne koymuştu. Metropolde yaşayan bir çoğunuz Jimmy Choo'yu bilir ve bu oyunun farkına varabilir ama ya bu sitelerin müşteri portföyünün %70'ini oluşturan Anadolu'daki müşteri nasıl anlayacak bu işi?

Diğer Private Shopping sitelerine de baktığımda (örn. Markafoni, VIP dukkan vs) onlarda tıpkı Trendyol gibi semt pazarlarında satılan ürünlerin, yanlarında high-end kalacağı ürünleri adı sanı duyulmamış markalar altında büyük indirimler yapılmış gibi tüketicinin talebine sunuyorlar. Bu şirketlerin iş modeli, bütün İstanbul semtlerindeki çarşılarda yer alan mağazalard 20 Lira'ya bulabileceğiniz gömleğe 50 Lira orijinal fiyat yazıp %50 indirimle satmak, araya da bir iki tane bilinen markanın genelde sezon sonu ya da sezon da satmayan ürünlerini koyarak sanal butikler açmak. Tabi bu sitelerin sattıkları ürünleri güzelce ütületip, hoş kadın ve erkek modellere giydirip profesyonel fotograf çekimi yaptırarak sergilediği göz boyama konusu da dikkatten kaçmamali.

Her şeye rağmen yine de Private Shopping hayatımın parçası, bana zaman kazandırıyor diyorsanız size tavsiyem, başınıza gelecek olumsuz durumlarda tüketici haklarınızın sonuna kadar savunucusu olun ve  asla haklarınızdan vazgeçmeyin...